Geçen hafta bir danışanım şöyle söyledi. “Ailesini değil ama nişanlımı seviyorum.”
Çok net bir gerçek vardır. İnsanlar genetik olarak ailelerine benzedikleri gibi, onlar tarafından yetiştirilmeleri nedeniyle ilişkilenme biçimleri, problem çözme becerileri, iletişim ve ifade tarzları anlamında da büyük oranda ailelerini oldukça iyi bir şekilde temsil ederler. Kişinin kişisel gelişimine önem vermesi ve farklı bir sosyo-kültürel dönemi yaşaması elbette nüanslar oluşturacaktır ama bunlar kişilik yapısını ya da ilişkilenme biçimini genelde kökünden değiştirmez.
İlişkinin ilk aşamalarında özellikle aşk evliliklerinde bunları görmemek, görmek istememek oldukça doğaldır. Aşık çiftlerin birbirlerilerine daha özenli davranmaları ve birbirlerinin kusurlarını örtmeye daha toleranslı oluşları birbirlerini gerçek anlamda tanımalarını zorlaştırır. Eğer eşinizi tanımakta zorlanıyorsanız ailesi sizin için güzel bir örneklem olacaktır. Atalarımızın da söylediği gibi “Armut dibine düşer.”